Reklam
Vakıf Katılım
Tarih : 2019-08-07 16:40:00

Finans Bilimiyle İnatlaşmak

Veri 1: 2 Ağustos 2019 tarihi itibariyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin 10 yıllık tahvilinin bileşik getirisi (faizi) %15.5'tir.

Veri 2: 2 Ağustos 2019 tarihi itibariyle, devlet bankalarının konut kredilerinin bileşik maliyeti (faizi) yaklaşık %12.6'dır.

Fiyatlamadaki Değerlendirmeler (Finans 101!)


1. Default (Ödememe) Riski: Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki en düşük ödememe (default) riski, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Tahvili'dir. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki bütün finansal araçların getirisinin (faizinin), Türkiye Cumhuriyeti Devlet Tahvili'nin getirisinden (faizinden) daha yüksek olması gerekir.

Yani, basit bir dille anlatırsak, aylık maaş alan bir çalışanın bankadan aldığı konut kredisini ödeyememe riski, Türkiye Cumhuriyeti'nin borcunu (tahvilini) ödeyememe riskinden kat be kat fazladır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti içinde verilen herhangi bir kredinin (konut kredisi de dahil olmak üzere) maliyetinden (faizi), Türkiye Cumhuriyeti'nin Tahvili'ninin getirisinden (faizinden) daha yüksek olmalıdır.

2. Likidite Riski: Bir finansal araç nakde ne kadar kolay nakde çevrilebiliyorsa, o finansal aracın likiditesi o kadar yükseltir. Nakde çevrilmesi daha kolay (likiditesi yüksek) olan bir finansal aracın, nakde çevrilmesi daha zor (likiditesi daha az) olan bir finansal araca göre getirisi (faizi) daha düşük olmalıdır. Devlet tahvilleri, hem sermaye piyasalarında, hem de bankalar arası piyasalarda devamlı işlem gördüğü için hızla nakde çevrilebilir varlıklar olup yüksek likiditeye sahiptir. Bankaların verdiği kredilerin ise nakde çevrilmesi çok zor olup, ancak seküritizasyon gibi uzun süreçlerle gerçekleşebilir. Yani devlet tahvili, herhangi bir banka kredisine göre çok daha yüksek likiditeye sahiptir.

Yani, basit bir dille anlatırsak, herhangi bir banka kredisi (konut kredileri de dahil olmak üzere) Türkiye Cumhuriyeti Devlet Tahvili'nden, çok daha zor nakde çevrilebildiğinden (satılabildiğinden), banka kredisinin getirisinin (faizinin) kat be kat daha yüksek olması gerekir.

3. Süre: Bir finansal aracın süresi ne kadar uzunsa, ödenmeme, vade süresi boyunca faiz değişikliği, enflasyon oynamaları, vb. (enflasyon ve faiz düşme beklentisi gibi özel durumlar hariç) belirsizlikler nedeniyle, riski de o kadar artar. Dolayısıyla, bir finansal aracın vadesi uzadıkça, riski ve dolayısıyla getirisi (faizi) artar.

Yani, basit bir dille anlatırsak, 15 yıllık bir banka kredisinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin 10 yıllık devlet tahvilinin getirisinden kat be kat fazla getirisi (faizi) olmalıdır.

Toparlarsak,
Seçenek 1: 10 yıl sonra, yatırdığınız paranızı ve üstüne yıllık %15.5 faiz ödeyecek olan ve 10 yıl içerisinde eğer "sıkışırsanız" satabileceğiniz devlete tahviline yatırım mı?
Seçenek 2: 15 yıl sonra, yatırdığınız paranızı ve üstüne yıllık %12.6 faizle ödeyeceğini iddia eden arkadaşınıza, 15 yıl boyunca paranızı geri istememek şartıyla borç vermek mi?

Özetle;
- Ödenememe riski devlet tahvilinin ödenmeme riskinden çok daha fazla olan,
- Devlet tahvilinden çok daha zor nakde çevrilebilen,
- En uzun devlet tahvilinden çok daha uzun olan,
ev kredisinde daha düşük getiriye razı olmak (faiz istemek) evrensel finans biliminin bütün çıkarımlarıyla terstir, finans bilimiyle inatlaşmak demektir.

Son Söz: Bilimle inatlaşan, bilimin altında kalır!

Dr. Can Pamir
ODTÜ İşletme Öğretim Görevlisi

© Copyright 2024 borsakap.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.